Seçim çalışmalarını büyük bir disiplin ve düzen içinde gerçekleştiren; hatta yaptığı toplantı ve aday tanıtım programlarında her türlü imkana sahip AK Parti’den aşağı kalmayan, kullandığı görseller, sloganlar ve tanıtım filmleriyle göz dolduran Saadet Partisi’nin İzmit mitingindeydim.

İzmit Milli İrade Meydanında Cumhur İttifakı adına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Millet İttifakı adına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in hafta içinde gerçekleşen mitingleriyle, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun mitngini katılım ve sayı açısından karşılaştırmak elbette haksızlık olurdu.

Saadet Partisi, 31 Mart yerel seçimlerine ittifak kurmadan, kendi parti logosuyla, her yerde tek başına giriyor.

Belki 24 Haziran seçimlerinde de bunu yapsaydı, cumartesi günü İzmit meydanında kalabalık daha fazla olabilirdi. Ama programın içeriği bakımından bence çok özgün ve samimi bir miting oldu.

Öncelikle İzmit’te Büyükşehir dahil 13 belediye başkanının hepsine söz veren tek parti Saadet’ti. Alana gelenler sadece liderleri dinleyip gitmedi, oy atacağı adayları da tanıma, görme imkanı buldu.

Çayırova’dan Kandıra’ya bütün belediye başkanları çıkıp kendini tanıttı, yapmak istediklerini kısa cümlelerle anlattı.

Saadet Partisi’nin çok iddialı olduğu iki ilçe var; Başiskele ile Dilovası.

Başiskele Adayı Zafer Mutlu ile Dilovası Adayı Erdal Dalkılıç sahneye çıktığında meydandaki coşku inanılmazdı. Her ikisi de birleştirici, güzel konuşmalar yaptı.

Saadet Partililerin bu iki adayın yarışı kazanacağından çok umutlu olduğunu, bu işe inandıklarını gördüm.

Yakından tanımaktan mutluluk duyduğum Kartepe Belediye Başkan Adayı İbrahim Bıyıklı da yine etkileyici bir konuşma yaptı. Kırmadan, dökmeden ve partinin sloganına uygun “dürüst” bir seçim süreci yürüten İbrahim Bıyıklı, seçimi kazanır mı bilinmez ama ilimiz siyaseti adına bir kazanç olduğunu düşünüyorum.

Saadet Partisi, söylemleriyle, orijinal fikirleriyle de bana göre bu seçime renk kattı. Muhalefetini sıradan ve yavan yapmadı. 

Kuşkusuz bu isimlerin başında, “Halk otobüslerinde kent kart okuma cihazları yetersiz bakiye diyerek kimseyi rencide etmeyecek. Canınız sağolsun diye seslenecek” diyen İzmit Adayı Ahmet Özen geliyordu.

Ötekileştirmeye sitem eden, betonlaşmayı eleştiren, kardeşliği vurgulayan, Erbakan’a atıfta bulunan çok güzel bir konuşma yaptı. Özen, yalnızca ilginç fikirleriyle değil, hatipliğiyle de bana göre dikkat çekti.

İzmit mitinginde bir ilk de yaşandı. Saadet Partisi’nin muhafazakar tabanı sanırım bugüne kadar hiç bir kadın adayı kendi mitinginde konuşma yaparken görmemişti. 

Gebze’de İYİ Parti’den Saadet’e geçen Op.Dr.Burcu Çetinkaya bu ilki yaşatan kadın aday olarak kayıtlara geçti.

Burcu Hanım, beyaz ceketi ile yine sahnede çok zarif duruyordu. Miting alanının ortasında konuşmasını dinlerken, yanımdaki başörtülü kadınlar, “Çok da çıtı-pıtıymış” diyerek gülümsedi.

Burcu Çetinkaya’nın da siyaset sahnesinden kopmaması lazım. Saadet Partisi’nde özellikle kadınlar üzerinde çok çabuk etki kurabilecek kapasitesi var.

Temel Karamollaoğlu’nun konuşmasını dinlemeden alandan ayrılmak zorunda kaldım.

...

Seçim döneminde artık son haftaya giriyoruz. Kavgasız, gürültüsüz, olaysız bir seçim dönemi yaşadık. Diliyorum bu huzur ve karşılıklı anlayış dönemi sandık başına giderken de devam eder. Saadet Partisi bu döneme renk katan, sükunetin bozulmaması için mücadele eden partilerden biriydi. 

Ben ilimizdeki bütün adaylarının “Cepsiz Ceket” sembolüne uygun isimler olduğunu düşünüyorum. Bazı adayları bu dönemde yakından tanımaktan da gurur duydum. Sonuç ne olursa olsun, hepsinin en azından dürüst isimler olarak hafızlarda şimdiden yer ettiğini düşünüyorum.