Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde hafta içinde devir-teslim töreni vardı.
On beş yıl süreyle Başkanlık görevini sürdüren İbrahim Karaosmanoğlu, mührü ve koltuğu tarihi bir oyla seçimi kazanan halefi Doç.Dr.Tahir Büyükakın’a teslim etti.
Hayırlı, uğurlu olsun.
Bu değişimin ilimize çok şey kazandıracağını, yeni dönemin daha verimli geçeceğini, üretkenliğin artarak süreceğini düşünüyorum.
Diğer taraftan Türkiye yeni bir süreçten geçiyor. Halk eskisi gibi gösterişe, şatafata önem vermiyor.
Tam tersine, nefret ediyor bile diyebiliriz.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesinden ayrılan İbrahim Karaosmanoğlu da buna uygun şekilde evine halk otobüsüne binerek gitti.
Hareket ettiğinde yükselen, durduğunda yere yapışan, geniş deri koltuklu, en az iki binek aracın yaktığı yakıtı tüketen son model bir özel araç yerine; durak harici durmayan, otururken 20, aykakta 100 kişi alabilen, engelli bile olsanız rampası otomatik değil, manuel açılan, benzin yerine doğalgaz yakan çevre dostu bir otobüsle gitti.
Güzel fotoğraf, güzel mesajdı.
On beş yıl boyunca bu son fotoğrafa uygun bir yönetim anlayışı benimsenmiş olsa belki de Türkiye’nin en fazla kaynak aktarılan belediyesi olduğu halde, en borçlu belediyesi konumuna gelinmezdi.
Başkan Karaosmanoğlu, görev süresi boyunca lüks içinde yaşadı, belediye kaynaklarıyla gününü gün etti, yurt dışında gezdi, yedi, içti diyemeyiz. Son derece mütevazı yaşadı. Abartısı olmadı. Ama bazı konularda gereksiz harcamalar yapıldığını, kaynakların yanlış yerde kullanıldığını da kabul etmek gerekir.
Başkan Karaosmanoğlu, Kocaelispor’a verdiği 25 milyona acıdığı kadar, kullanılmayan otoparklara, yerli yersiz üst geçitlere harcanan paralara acımadı.
Başkan Karaosmanoğlu’nun görevdeyken eleştirilen bir işi daha vardı. Aslında giderken bunu da ortadan kaldırmış olsa, belki otobüste verdiği görüntüden daha etkili olurdu.
Başkan Karaosmanoğlu döneminde İzmit’te lale festivali başladı.
Yarın Seka Park Alanında 11.si gerçekleşecek. Onbir yıldır devam ediyor bu festival.
Bana göre bu festivalin de Başkan Karaosmanoğlu ile birlikte son bulması gerekir.
Kocaeli, lale üreten bir şehir değildir. Bu konuda gelir elde eden çiftçisi, ülke ekonomisine kazandırdığı dövizi de yoktur.
Laleden tıbbi ürün, yeni bir buluş da ortaya koymamaktadır.
Öyleyse, bizim neyimize lale?
Seka Park’ı güzelleştirmek, rengarenk tablolar oluşturmak için Hollanda’nın lalesinden daha hoş, uzun ömürlü ve ucuz yerli çiçekler, bitkiler elbette vardır.
Bir haftalık görüntü için bundan sonra lale yerine bu bitkiler kullanılabilir.
Başkan Karaosmanoğlu, çevreciydi. Ağaç ekti, denizi temizledi. Ama bu laleler, işin fantazisiydi, gereksizdi. Başkan’ın lale işine bu kadar önem vermesini ben hiç anlamadım.
Hatta 31 Mart seçimlerine bir hafta kala, şehir içindeki panolarda liderlerin, başkan adaylarının arasına, “Kocaeli en güzel lalesini seçiyor” diye afiş astırmasına çok şaşırdım.
Ama artık Başkan Karaosmanoğlu dönemi sona erdi. Bu lale festivalinin de bitmesi gerekir.
Saksıda iki-üç tane lale yetiştirip, yarıştırmak yerine markette kilosu 15 liraya kadar çıkan domates, biber festivali yapıp, köylüyü bu konuda teşvik etmek, daha anlamlı olacaktır.