Haftaya pazar günü sandık başına gidiyoruz. Seçmenin büyük bölümü önümüzdeki 5 yıl ilini, ilçesini hangi partiden, hangi aday yönetsin istiyorsa ona oy verecek. Bana göre büyük çoğunluk çoktan kararını vermiştir.

Elbette ortada kararsız bir kesim de var. Onlara küskünler veya tepki oyları diyebiliriz. Onların etki edeceği yerler makasın daha dar olduğu, iktidar ile muhalefetin oy oranlarının birbirine yakın olduğu yerler olacaktır.

İlimizde bu seçim bölgesinin başında İzmit geliyor. Geçen yerel seçimlerde AK Parti Adayı Nevzat Doğan ile CHP Adayı Sefa Sirmen arasında kıyasıya yarışı yaklaşık 7 bin oy belirlemişti. O zaman da iki kutuplu bir seçim yaşanmıştı diyebiliriz.

31 Mart’a giderken yine iki kutuplu bir seçim maratonu yaşıyoruz. Bir tarafta AK Partili Sibel Gönül, diğer tarafta CHP’li Fatma Kaplan Hürriyet yarışıyor.

Her ikisi de sahada var gücüyle çalışıyor. Ne yalan söyleyelim, gazeteler, haber siteleri Gönül ile Hürriyet’in haberlerine yetişemiyor. Yayınlananların dışında bir o kadar daha haber sanırım çöpe gitti.

Gebze, Derince, Kartepe, Başiskele, Gölcük, Karamürsel, Kandıra’da da muhalefetin güçlü adayları var. Ama makas çok açık. Bu dönem AK Parti’ye MHP’nin desteğini de eklersek bu seçim bölgelerinde arada uçurum gözüküyor. Belki Dilovası’nda AK Parti seçim kaybedebilir deniyor ama orada da muhalefet adına rahat bir galibiyet olacak denemez.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yarışını bunların içine hiç katmıyorum. Bana göre ortada böyle bir yarış da yok. AK Parti Adayı Doç.Dr.Tahir Büyükakın karşısında Sayın Dr.Serdar Kaman bana göre muhalefetin beklentilerini karşılayamadı, çok geride kaldı. Yerel Ekmeleddin İhsanoğlu vakası yaşarsak kimse şaşırmasın.

Bu nedenle İzmit’teki yarış herkes için önemli. Nefes kesen bu yarışa parti genel başkanlarının da özel ilgisi olduğunu düşünüyorum.

Bu nedenle salı günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İzmit’e gelmişti.

Perşembe günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Millet İttifakı ortakları olarak aynı alandaydı.

İki mitingi de takip ettim. Millet İttifakı’nda alan daraltıldı diyorlar, katılmıyorum. Aynı alan, aynı meydan. Belki sahnenin önündeki boşluk, Akşener-Kılıçdaroğlu mitinginde bir-iki adım daha geniş tutulmuş, alan bu taraftan biraz daralmış olabilir ama dikkate almaya bile değmez.

Hem iktidar hem de muhalefet aynı meydanda kantara çıktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitinginde kalabalık dışarı taşmış, trafik bu bölgede tıkanmıştı. Millet İttifakı mitinginde dışarı taşma olmadı ama bana göre muhalefet adına tarihi bir miting oldu. Meydan balık istifi çakılıydı.

Üstelik hafta içi ve mesai saati olmasına rağmen bu kalabalığın toplanmış olması da ayrıca dikkat çekiciydi.

Miting alanını yine bir saat öncesinden incelemeye aldım. Alanın içinde sağdan sola, önden arkaya dolaştım. Son ana kadar meydanın yarısının yarısı bile dolu değildi.

Açıkçası o anlarda büyük bir fiyasko yaşanacağını düşünmüştüm. Mitingin saat 14.00’de başlayacağı açıklanmıştı. Tam saatler 14.00’e geldiğinde boş olan meydana gruplar halinde insanlar akmaya başladı.

Önce otobüslerle ilçelerden gelenler olduğunu düşündüm. Ama meydanın dışına çıktığımda ücretsiz olan tramvayla, özellikle Yahya Kaptan tarafından kalabalık grupların meydana akın ettiğini gördüm. İzmit’in batısından gelenler de sanırım araçlarını Seka Park’ta bırakarak miting alanına tramvayla gelmeyi tercih etmişti. O yönden de aynı şekilde gruplar gelmeye başlamıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitinginde tramvayı bu kadar etkin kullanan olmamıştı. Büyükşehirin miting saatlerinde tramvayla ücretsiz taşıma hizmeti daha çok muhalefete yaradı diyebiliriz.

Miting alanında coşku ve heyecan da iyiydi. Ben ilk defa bir muhalefet mitingine insanların koşarak geldiğini, bu kadar heyecanlı olduğunu gördüm. Ama meydanı dolduranların neredeyse hepsi orta yaşın üzerindeydi. Gençler çok azdı.

Erdoğan’ın mitinginde başörtülü kadınlar, nineler, beyaz sakallı amcalar çok fazlaydı. Akşener-Kılıçdaroğlu mitinginde benzer görüntü var mı diye özellikle baktım. Ama göremedim.

Özetlemek gerekirse, bu iki mitingde katılanlar kaç kişiydi tartışmasına girmeden nitelik bakımından karşılaştırma yaparsak, herkes kendi bahçesini toparlamış görülüyor.

Özellikle CHP-İYİ Parti ittifakında, CHP’li küskünler çok azalmış, hatta herkes başarıya odaklanmış diyebilirim. Ama geriden gelen bu partilerin, iktidar kanadından da kendine seçmen çekmeyi bugüne kadar başarmış olması, o meydanda farklı hayat görüşünden ve farklı yaş gruplarından insanları çekmiş olması gerekirdi.

Muhalefet bütün ümidini iktidarın küskünlerine bağlamış gözüküyor ki, bu konuda hala bir çabası olmadığını görüyoruz.

Millet İttifakı mitingiyle ilgili bir iki not daha aktarmak gerekirse; ses sistemi çok kötüydü. Arkada kalanlar konuşmaları çok iyi anlayamadı. Trafik konusunda da emniyet güçleri çok özverili çalıştı ama çarşı içinde batıdan doğuya giden, Yürüyüş Yolu’nun alt tarafındaki caddede yığılmayı engellemek için miting günleri Leyla Atakan Caddesi’nde trafik geçici olarak ters yöne çevrilebilir, İzmit’in içindeki şişkinlik buradan boşaltılabilirdi. Cumartesi günü Saadet, pazar HDP mitingleri aynı alanda olacak. Gerek duyulursa bu yöntem kullanılabilir. İzmit’te çarşı içine giren birinin en batıdan en doğuya kadar araç trafiğinde beklemesi önlenmiş olur