Zaman zaman herkes yaşar. Rutinler sıkar, ortam rahatsızlık verir. Yalnız kalmak istersiniz,-ki şu sıralar hep yalnızız ve kalabalıklara karışmak istiyoruz- işte o dönemlerden birindeyim şu ara. Gündem belli. Yaklaşık bir yıldır mücadele ettiğimiz korona. Allah muhafaza, arada bir kendini hatırlatan deprem. İç-dış siyaset.. kavgalar.. ayrıntıya giremiyorum, içim sızlıyor ama şu katledilmiş kedi-köpekler, bir türlü önü kesilmeyen kadın cinayetleri.. duydukça her biri içimizi karartıyor. Öte yandan kış aylarının hala kendini göstermemesi, yağışların olmaması gelecekte endişe yaratıyor.
Her şey sıkıcı, yoruyor. Pandemi gölgesindeyiz. Bayramlarımızı, düğünlerimizi hep kurallar çerçevesinde geçiştirdik, doyasıya kutlayamadık. Kısıtlamalara takılıp kaldık. Özledik giyinip süslenmeyi. Gecelere akmayı. Haftasonları yeni yerler keşfetmeyi, kafelerde dostlarla kahve sohbetlerini. AVM’lerde özgürce dolaşabilmeyi. Özledik.
Şimdi yepyeni bir yıl var önümüzde. 2021. Yine pandemi gölgesinde kutlayacağız. Yeni umutlarla elbet. Sağlıkla, mutlulukla. Tüm dünya 2020’nin bir an önce bitmesini istiyor. Sanki her şey bir anda düzelecek gibi. Umarım öyle olur ama hem sağlıkçılar hem bilim adamları ve hem de astrolojiyle uğraşanlar insanoğlunu bekleyen benzer zorluklardan bahsediyor. Dileğim şu ki yeni yıl, eskisini aratmasın.
Anlayacağınız hiç havamda değilim, okurlar. Eski normalde olduğu gibi gezip gördüğüm yerleri tanıtmayı, motivasyon arttırıcı güzel şeylerden bahsetmeyi çok isterdim ama öyle olmuyor. Ben hep evdeyim. Umutsuz da değilim. İnanıyorum ki, kurallara uyarsak ve şu aşılarımızı yaptırırsak her şey düzelecek.
Sağlıklı günler diliyorum.