İstanbul'da Silivri merkezli meydana gelen. ilimizde de hissedilen 4.7 ve 5.8 büyüklüğündeki depremler korkuttu. Artçılar sürüyor, endişe devam ediyor. 1999 depreminden yirmi yıl sonra gelen deprem kimi uzmanlara göre beklenen büyük Marmara depreminin ayak sesleri. Önlemlerin alınmasıaçısından bir ikaz, bir erken uyarı. 

Marmara'da beklenen depremin büyüklüğünün 7 üzerinde olacağı bilimsel olarak açıklanmış. Enerji birikiyor ve dışarı çıkacak deniyor, ne zaman çıkacağını tabi ki kimse kestiremiyor.Belki şimdi, belki 50 yıl sonra. Bu depremin öncü mü artçı mı olduğunu söyleyemiyor uzmanlar. Ancak ortak bir görüş var ki, o da İstanbul depreme hazır değil. Savunmasız durumda. Konuşulan, tartışılan konuların başında olası bir afet anında toplanma ve çadır alanları geliyor. Eksikliğinden söz ediliyor. Yaşadığımız 1999 depreminin ardından İstanbul’da “deprem-afet toplanma alanı” olarak belirlenen bölgelerin alışveriş merkezi, rezidans ve gökdelene dönüştürüldüğü, acil ulaşım yollarının otopark haline getirildiği konuşuluyor. Öte yandan yine olası bir afet öncesinde tedbirli olabilmek adına kolay ve pratik çanta hazırlığına dikkat çekiliyor. Yıllarca okullarda, kamu kurum ve kuruluşlarda, deprem tatbikatları yapıldı. Gerçeğinde ise bana göre herkes sınıfta kaldı. Yaşanan son depremler elbet korkutuyor ancak hazırlıklı olmak lazım. Deprem öncesinde ve sonrasında yapılması gerekenler hayati önem taşıyor. Daha bilinçli, daha akıllı hareket edilmeli.. e-devlet üzerinden ev ve iş yerlerimize yakın acil toplanma alanlarını ilçe, mahalle ve sokak isimlerini girerek öğrenebilir, uzmanların önerdiği gibi mini bir deprem çantası hazırlayabiliriz örneğin.Maalesef beklemekten başka yapacak bir şey yok çünkü. 1999 depremini yaşayanlardan biri olarak benzer bir afetle karşılaşmamayı diliyor, Allah bir daha göstermesin diyorum.