Birlik olup, toplu mücadeleyle alt edebileceğimizi bildiğimiz ama her nedense pek de umursamadığımız riskli yaşam sürüyor. Sonbaharda ikinci bir dalganın geleceği söyleniyordu, oldu. İkinci pik yaşanıyor şimdilerde. Virüs tamamen yok olmayacak, zaman içerisinde herkese bulaşacak deniyor. Yaşamımızda grip gibi yer alacağı biliniyor. Ve halen dünyada, ülkemizde bu virüsle savaş sürüyor.. Daha ağır bedeller ödemeden önüne geçebilmek adına tedbirlere uymak, virüsün yayılmasını önlemek hepimizin görevi, sorumluluğu.
Elbette hiç kolay değil. Bir kısmımız iş hayatına devam ediyor. Ekonomiyi canlı tutmak adına milyonlarca insan günlük gelirleriyle hayatlarını devam ettiredursun eğitimdeki belirsizlik de kafaları karıştırıyor. Bazı kesimlere göre virüs, yönetilebilir olmaktan çıktı. İçinde bulunduğumuz sıkıntının herkes farkında mı diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Hayat devam etsin isteniyor. Yarınların ne olacağı belirsizliğini korurken insanlar hiçbir şey yokmuşçasına rahat davranabiliyor.
İlk günleri hatırlayalım. 2019 aralık ayında ilk görüldüğü yer Çin’di. Mart ayından bu yana da ülkemizde görüldü. Koca bir yaz geçti. Aldığımız mesafe ortada. Vaka sayıları artıyor. Şaşkınız, bilinen önlemlerle mücadele etmeye çalışıyoruz. Hayat durmuyor, zaruri ihtiyaçlar var, ekonomide çarkın dönmesi lazım. Öte yandan Hastaneler çok zor durumda. Sağlık çalışanlarından kayıplarımız var. Dua edelim de sağlık sistemimiz çökmesin.
Devletimiz bütün imkânlarıyla uğraşıyor ama sorumsuz bir toplumla mücadele yürütmek çok zor. Tek umudumuz aşının biran önce bulunması
Velhasıl zor günlerden geçiyoruz…
Bu önemli sağlık sorununu atlatmamız için hepimize düşen görevler var. Durumun ciddiyetini lütfen artık anlayalım. Tedbiri elden bırakmayalım.
Herkese sağlıklı günler dilerim!