Şu aşı meselesi. Nefeslerimizi tuttuk, dünya olarak dört gözle bekledik. Kısa sürede olmaz diyorlardı, oldu.
Gündemde 5 aşı var. Çin, ABD, Almanya, İngiltere ve Rusya menşeli firmaların geliştirdiği aşılar.
Türkiye'ye aralık-ocak-şubat ayında Çin menşeli 50 milyon doz Covid-19 aşısı sipariş edildi. Ayrıca, 1 milyon doz alınması planlanan Alman aşısı. Yerli aşının ise nisan ayından itibaren devreye girmesi bekleniyor. Koronavirüs aşılarının fiyatları, etkinlik oranları, farklılıkları konuşuluyor şimdilerde. Karşılaştırmaları yapılıyor. Gönüllü vatandaşlarımız var. Onlar üzerinde deneniyor. Denenecek. Kafamız karışık ama biz de bir tercih yapıp, güvenerek aşımızı olacağız.
Bir aşının 10 yıldan az süreyle üretilemeyeceğini söylüyor bilim insanları. Güvensiz kılıyor bu duyduklarımız ama ben bu korona aşılarının işe yarayacağına inanıyorum. Eskiden bu kadar teknolojiye sahip değildik. Eskiden bu kadar bilim insanımız yoktu. 1 yıl dolmadan aşının çıkması gelişen teknoloji ve akıl olsa gerek. Öte yandan, aşılar virüsü sıfırlamayacak diyorlar ama, vaka sayısı aza indirilerek daha kolay başa çıkılabilecek.
Şu aşılama sürecinin başlamasıyla biraz rahatlamayı umuyoruz elbet. Bunaldık. Sokak kısıtlamalarına geri döndük. Bu kez tablo daha ağır. Artık yakın çevremizde de sıklıkla görmeye başladık. Korkuyoruz, endişeliyiz. Vaka sayılarının yükselişi sorumsuzluğumuzun da göstergesi.. Toplumun her kesimi endişeli. Gençlere verilen mesaj sanıyorum biraz daha durgunlaştırdı yaşamı. Şöyle bir kendilerine geldiler, olayın ne denli ciddi olduğunu kavradılar. Başından bu yana keşke böyle olsaydı. . Bu virüsün yaş tanımadığı haberleri çıkınca herkes kendine çekidüzen verdi. Artık yavaş yavaş çözüyoruz, koronayı. Grip gibi.. herkese uğrayacak. Ama bağışıklığı kuvvetli olanlar rahat atlatacak.
Yaşam elbet böyle kalmayacak. Eski normallerimize tam olarak dönemeyeceğiz belki ama yeni normallerimize de alışacağız.