Başlangıçta şaşkındık.. Korktuk.. Ne yapacağımızı bilemedik. Öyle ki, ellerimizi doğru yıkama tekniklerini bile haber kanallarından, sıklıkla düzenlenen açık oturumlara konuk uzman isimlerden öğrendik. 2020 kışı kafa karışıklığıyla, ne yapacağımızı bilememekle geçti. Yaz aylarına geldik.. Biraz durulduk, rahatladık. Kısıtlamalar kalktıkça daha da rahatladık. Oysa sorun halen devam ediyordu. Sıcak günlerin rehavetine kapıldık, sanki hiç virüsle uğraşmıyormuşuz gibi düğünler, dernekler yaptık. Ne maske kuralı, ne hijyen ve ne de sosyal mesafe. Hiç birini toplum olarak umursamadık. Evlerinden çıkmaya korkan 65 yaş üstü, bu rahatlığa elbette kızdı. Haklıydı. Bu umursamazlık sağlıkçıları da haklı olarak kızdırdı. Pandemiyle başa çıkmaya çalışırken tek güvencemiz olan sağlık ordusundan kayıplarımız oldu. Hal böyle olunca toplumun büyük kesiminden kaynaklanan bu umursamaz tavır daha da kızdırdı. Hiç kimse ne tatilinden ödün verdi, ne düğün derneğini erteledi.
Örnekler sıralanabilir, çoğaltılabilir. Ama bugüne bakmakta yarar var. Öyle ya da böyle, o günden bugüne epey yol aldığımızı düşünüyorum. Nasıl başa çıkabileceğimizi öğrendik. Halen belli bir kesim tarafından uygulanmıyor olsa da kuralları biliyoruz. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bıkmadan usanmadan söylediği gibi tedbirlere uymaya özen gösteriyoruz.
Günlük Korona Tablosu arzu ettiğimiz gibi gitmese de, ne olacağı konusundaki belirsizliğimiz sürse de kontrollü açılan yüz yüze eğitim, yine kontrollü sosyal yaşam, işyerlerinin çalışma sistemi moral veriyor. En önemlisi sağlık ordusu büyük tecrübe kazandı. Tabi bu durum virüs gerçeğini unutturmamalı. Epey yol almış olabiliriz ama halen var ve tehdit devam ediyor. Biraz daha sabır, biraz daha dikkat. Hele ki mevsim değişikliğini yaşadığımız şu sıralar. Ne diyor Bakan Koca;
"Karşımızda artık iki virüs var: Biri grip, diğeri koronavirüs", iki salgını da yenmek için tek kural maske, mesafe ve hijyen
Sağlıklı haftalar diliyorum.