EĞİTİM ŞART

Koronavirüsle mücadelemiz sürerken eğitimde belirsizlik de yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Uzaktan eğitim başladı. 21 Eylül’den itibaren de bazı yaş grupları için yüz yüze eğitime geçilecek. 

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk açıkladı. Yüzyüze eğitimin 21 Eylül’de, yani haftayabaşlayacağını duyurup alınan önlemleri sıraladı. Yüz yüze eğitim öğretime okul öncesi ve birinci sınıflarla başlayacaklarını belirten Bakan Selçuk, "21 Eylül olarak belirlediğimiz başlangıç tarihinde, yüz yüze eğitim öğretime sadece hali hazırda zaten açık olan okul öncesi öğrencilerimiz ve okulla duygusal bir bağ kurma ihtiyacında olan birinci sınıf öğrencilerimizle başlayacağız. İlkokul birinci sınıf öğrencilerimiz uyum haftasında 1 gün, daha sonraki haftalarda ise haftada 2 gün olacak şekilde okullarımızda olacak" dedi.

Anlayacağınız eğitim, 'aşamalı ve seyreltilmiş' olarak başlamak üzere. Öte yandan veli isterse mazeret beyan ederek çocuğunu okula göndermeyebilecek. Uzaktan eğitim modelini seçebilirken çocuğu devamsız sayılmayacak. Böylece hem yüz yüze eğitim hem de uzaktan eğitim imkanları bir arada kullanarak eğitim öğretime devam edilecek. 

Milli Eğitim yeni eğitim yılından umutlu. Alınan önlemler var. Sınıf mevcudunun yüz yüze eğitim için gruplara ayrılarak azaltılacağı söyleniyor. Çocukların okulda kalış süreleri kısaltılacak deniyor.. Elbette uygun ortam hazırlanmalı. Ama sunulan tablo her okulda var mı, olacak mı acaba. İşte kafalar burada karışıyor. 

Geçen gün bir taksiye bindim. Her yolcudan sonra dezenfekte edilip edilmediğini özellikle sordum. Kim yapıyor ki abla diye cevap verdi. İtiraf etti, haftadan haftaya dezenfekteettiklerini söyledi. Hani her yolcu sonrası taksiler temizlenecekti, hijyen kurallarına uyulacaktı. Belki uygulayan vardır ama en azından benim bindiğim taksi şoförü bunu yapmadıklarını açıkça söyledi. 

Varın siz şimdi düşünün okulların halini. Keşke haberlerde izlediğimiz şekilde tüm okullar kurallara uysa. İşte bu noktada biraz endişe duyuyorum. Her okulun şartları yerine getireceğine nedense inanamıyorum. Milli Eğitim Bakanlığının bu aşamada kontrol mekanizması çok iyi çalışmalı. Bundan sonraki süreçte, eğitimde hijyen, kurallar çok iyi takip edilmeli. Her şeyden önce devlet okullara gereken temizlik malzemelerini eksiksiz tamamlamalı. Makul seviyede veliler de tabi ki destek vermeli ama bu rahatsız edecek şekilde olmamalı. Teneffüs saatlerinde bahçeye çıkan çocuklar hijyen ortamında olabilmeli. Servis hizmetleri konusunda sıkıntı, sorun varsa ortadan kalkmalı. Tabi ki de her şeyi devletten beklememek gerek herkesin bir şekilde çaba göstermesi,fedakarlıklara göğüs germesi gerek.. Zaten zor bir süreçten geçerken en azından eğitim açısından çocuklarımız, gençlerimiz için elimizden geleni yapmalıyız. Doğrudur; Vaka sayıları arttıkça, hem eğitim camiasının, hemöğrenci ve velilerin tedirginlikleri hat safhada.Ama uzun süredir askıya alınan eğitim de göz ardı edilmemeli ve okullar koronavirüsgölgesinde de olsa mutlaka açılmalı. 

Hatırlayın, marttan bu yana hayat durdu.  Yaşamımızın her alanında önemli eksiklikler, aksaklıklar yaşandı, yaşanmaya devam ediyor. Şimdi gelinen noktada eğitim için bir takım önlemler ve kararlar alınıyor. Öte yandan Üniversiteler için de ciddi adımlar atılmalı. Koronavirüs önlemleri kapsamında eğitime başlamanın bir formülü bulunmak zorunda. Onlar kendilerini koruyabilirler. Zira eğitim çok önemli ve yeterince aksatıldı. 

21 Eylül deneme süreci olacak. Virüsün yayılma etkisine göre yeni düzenlemeler getirilebilir. Temennim, haftaya başlayacak yüzyüze eğitimin yeni kararlara ihtiyaç duymadan başarıyla geçmesi, sağlıkla tamamlanması.