17 Ağustos 1999. Saatler 03.02. 7.4’lük şiddetle merkez üssü Gölcük olan Marmara Depremini yaşıyoruz.
20 yıl önce bugün. Çok karanlık, kasvetli, acı dolu günler..
99 depremini yaşayıp da hayatta kalanların ayrı ayrı bir hikayesi var. Depremi Gölcük merkezde yaşayanlardan biriyim. Evimiz yıkılmadı ama, yıkılmaya ramak kaldı. Eşyaların hepsi yer değiştirmiş durumdaydı.
Sağımız, solumuz, karşımız maalesef yerle bir oldu. Bilinçsizdik.. Kapıyı açıp merdivenlerden indim-ki hiç yapılmaması gereken hareketlerden biriymiş sonradan öğrendim- gördüğüm manzara karşısında şoka girdim. Apartman komşularımızla aynı kaderi yaşıyorduk o an.
Yıkılan evlerin tozu dumanı hala ortada ve saçlarımız bembeyaz olmuştu. Detaylarını çok da fazla vermek istemiyorum. Yan apartmanların yok oluşunu görmek inanın çok büyük acıydı. Kimsenin elinden bir şey gelmiyor. Bağıranlar, yardım isteyenler..
Ufak bir kaza ben de geçirmiştim. Harabe evin içerisinde sağa sola koştururken kırılan yere düşen avize ve vitrin camlarından ayak parmaklarımı kesmiştim. Hemen herkes gibi, çok yakınımızda bulunan askeriyeye attık kendimizi.
Sabaha kadar, hatta ertesi gün sürekli askeri hastaneye dakikada bir askeri servisler kaldırıldı. Parmaklarımdaki camları temizlemek için gittiğimde gördüğüm manzara içler acısıydı. İnanın benim hiçbir şeyim yok deyip geri dönmüştüm.
Babam askerdi. Çocukluğumuz, gençliğimiz Gölcük’te geçti. Dışarı çıkığımızda adım başı selam verdiğimiz komşular, dostlar, esnaf yoktu artık.
Tabi biz depremi yaşayanlar kolay atlatamadık o günleri. Ama hayat devam etti. Zamanla yaralar sarıldı. .Çoğu insanda psikolojik travmalar bıraktı. Uzun yıllar prefabrik evlerde yaşam sürdü. Gölcük kolay toparlanamadı.
Konutları yıkılan ya da ağır hasar gören insanlar şehri o dönem terk etti. Ani göç ve can kayıpları nedeniyle ciddi oranda nüfus azaldı. Ama daha sonra geri dönüş başladı. Hatta öyle ki Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre, kent nüfusu 2008 ile 2018 yılları arasında yüzde 28 artarak 1 milyon 906 bin 391'e ulaşmış.
Sadece son 10 yılda yaklaşık 200 bin kişilik net göç alarak nüfusu 2 milyona yaklaşmış. Sanayi kenti Kocaeli kilometrekare başına 528 kişilik nüfus yoğunluğu açısından İstanbul'dan sonra ikinci sırada yer alıyormuş.
Uzmanların dediği gibi deprem ülkesindeyiz ve tedbirlerimizi, önlemlerimizi her şeyden önemlisi de eğitimini almalıyız. Çocuklarımıza, gençlerimize anlatmalıyız. Depreme dayanıklı sağlam binalarda oturmalıyız.
17 Ağustos asrın felaketinde hayatını kaybeden tüm deprem şehitlerimizi rahmetle anıyor, Allah benzer bir acı daha göstermesin diyorum.